staj anıları

stajın ilk haftaları kan almaya verdiler beni ilk hasta geldi oturdu tüpleri hazırladım adını soyadını sorguladım hastanın iğneyi vacutainera taktım damara girdim birinci tüpü taktım hasta da bir yandan anlatıyor benim torunum da bu hastanede stajyer falan diye aa tanıyorum teyze yan sınıftan falan dedim birinci tüp doldu tüpü çıkarırken vacutainer çat diye yere düştü iğne kadının kolunda kaldı kan falan sızıyor ben 3-4 saniye mal gibi baktım sonra pamuğu bastım turnikeyi söktüm iğneyi çıkardım çalışanlar bakıyo dik dik ne oldu falan dediler anlattım olayı vacutainer bozuk sanırım dedim nasıl taktın diye sordular gösterdim vacutainera iğneyi sabitlemek için yanda kilit gibi bişey varmış onu kapatmam gerekiyormuş teyze aldı başını gitti bende aq cahili diye kendime kızmıştım jdkjsdlksfslkhf

bir gün araziye çıktık 3 tane görevli amca vardı, amca diyorum çünkü yaşları en az 50. çay molası verildi herkes çayını yudumlarken bi yandan da sohbet ediyoruz. konu evliliğe geldi, amcalar kendi köylerinde yaşanan olaylardan falan bahsediyorlar, biri kaçırmış, biri asmış falan. konu sevgiye geldi işte sevmekten bahsederlerken amcalardan bi tanesi 'ben de sevdiğimi alamadım zaten' dedi. eski zamanda böyleymiş, çoğu insan sevdiğini almamış. biriyle evleniyorsun ama aklında hala o ilk sevdiğin var. evlendiysen geriye bakmayacaksın (bana göre). hem evlendiğin kişiye ayıp hem de kendine yazık edersin. kısaca, sevdiğini alanlar az, vardır ama azdır.

70 kişilik yuva da iki sınıfı bana bırakmıştı kadın. bebeler acemi olduğunu gözünden anlar adamin. ben hayatimda oyle zor gun geçirmedim. ya ben o gun ilk defa hayatim da pipi gördüm. iserken hareket ediyormuş bilemedim.tutmak gerekiyormuş. üstüme işedi....

i̇ki hafta önceydi. yine başımın deli dehşet ağrıdığı bir gündü. dersten çıkıp direk oraya gitmiştim. hafif grip de vardı. tan var downlu bir birey. yaş olarak benden büyük. öğrenci ama oranın müdürü gibi her şeyi bilir. gayet sosyal maşallah. masada oturuyorduk. geldi yanıma neyin var güzelim dedi. gribim tancım dedim iyi değilim. bekle dedi gitti. nereye bile diyemedim. tanıdık bir kkb varmış.2 dakika sonra elinde bir peçete üstünde doktorun ismi ve numarası, altına da not düşmüş." selamımı gönderdim" adını soyadını yazmış. nasıl düşünceli lan. kimse yapamamıştı böyle bir şey.saklıyorum peçeteyi, saklayacağım.

stajdayım bir gün. yaşlı bi amca ameliyata gidecek. yanında refakatçi olarak da eşi var. teyze de baya yaşlı. neyse ben önlüğü ve boneyi verdim. size haber verdiğimiz zaman hazırlanırsınız deyip gittim yanlarından. ameliyathaneden aradılar işte şu şu hastayı gönderin. gittim yaşlı çiftin yanına. dedim teyzeye amca hazırlansın aşağıdan çağırıyolar. üzerinde hiçbir şey kalmasın herhangi bir metal eşya, işitme cihazı, takma dişi varsa amca onu da çıkarsın deyip gittim yanlarından. ameliyathane personeli geldi, amcayı götürecek. tekrar gittim yanlarına. teyzeye seslendim amcanın hazırlanıp hazırlanmadığını öğrenmek için. teyze hazır deyince "buyur amca gel sedyeye yat." dedim gitmeden önce hemşire geldi yanımıza. amcaya soruyor nasıl olduğunu, iyi hissedip hissetmediğini, heyecanlı olup olmadığını. ben de dalmışım o sıra amcanın dosyasına bakıyorum. hemşire amcaya şeyi sormuş. takma dişinin olup olmadığını. amca da unutmuş galiba. o sırada benim dalgınlığım geçti, kendime geldim. amcayla teyzeye bakıyorum. o an amcadan bi öğürme sesi geldi. teyze avcunu açtı, amcanın ağzına doğru uzattı. bi baktım teyzenin elinde amcanın dişleri... olduğum yerde kalakaldım öylece. daha önce hiç takma diş görmemişim. nasıl çıktığını da bilmiyorum tabii. benim takma diş deyince aklıma bi kaç tane dişin yerine takılmış diş gelmişti. meğersem bu bildiğin yeni bi ağız gibi bir şey. allahım dedim heyecandan amcaya bişey mi oldu acaba dişleri ne alaka ama diye bi yandan da düşünüyorum, telaşlandım. sonradan öğrendim ki o şeyler takma dişmiş. amca teyzenin eline kustu dişlerini sonra el sallayarak ameliyata gitmişti.

stajımı seneye yapacağım iş vermek isteyen yeşillendirsin

Çalıştığım odaların hepsinde el yıkamak için evye var. Orta yaşlarda bir kadın odaya girdiğim sırada sorar "Bunu nerde yıkayabilirim?" Ben; "Şurada yıkayabilirsiniz, o nedir?" Kadın elini açar, içindeki şey düşer yuvarlanır ve yerde durur.. O şey bana bakar. Gerçekten bana bakar çünkü o şey protez gözdür ve ben taze bir stajyerimdir...

şefimle beraber yemek yiyoruz, adam karşımda. o gün de börek var yanında da söğüş. çeri domates var, biber falan. Abi al at direkt ağzına di mi, iki yudumda yiyeyim derken ilk ısırıkta tüm domates suyu adamın gömleğine sıçramıştı. hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyorum... allah'tan bir şey dememişti olur böyle hatalar demişti

Teknik ekibi arıyorum diye işletme müdürünü arayıp burada arıza var demiştim, müdür sakin ve güzel bir dil ile salağa anlatır gibi burası teknik ekibin odası değil dedi. O telefonun yerine telgraf koysalardı daha iyiydi, telefon telefon değilki artık taş parçası olmuş yakında petrol olacak

Bir belediyenin bilişim bölümünde staj yaptım. Ben donanım üzerine çalışıyorum orada. Bölüm bölüm ayrılıyor, Web sitesi ayrı, donanım ayrı, grafik tasarım ayrı, veri tabanı ayrı. Hepsi 2 odada. Belediyenin bilişim bölümü olarak yeniliğe gitmeye karar verdik o dönem. E-imza geldi. Bilgisayarlara tek tek kurduk. Bilgisayarlar milat öncesi. Memurlara öğretme vakti geldi. Memurlar milat öncesi. Adamlar bilgisayar nasıl açılıyor bilmiyor. Çalıştıkları iş bilgisayar üzerine. Bilen de kart oyunu oynuyor. Önüne veriyorsun kağıdı bi imza atana kadar kırk konu konuşuyorlar. Müdürler de haliyle bıkmış. Mail usulü E-imzada da en alt çalışanın onaylatmak için gönderdiği metni basamak basamak en üste ulaştırıyorlar. Konu ne mi? -nasılsın iyi misin bana bi çay getir

Sigaramı kulağımın kenarına tutturmuşum diye sen serseri erkek çocuğu musun her yere atlayıp duruyosun yeter artık diye azar yemiştim şefimden ortalık yerde Yine ince işler şefim sigara içerken videomu çekip babama atmakla tehdit etmişti Beton beklerken işçi abilerimizin semaverde demlediği çayı küçük bir dal parçasıyla karıştırıp içerdik

(#2380047) unutamıyorumm asla.

ağır makine imalatı yapan bir firmada staj yaptım. şefin odasında bir masa vermişlerdi bana, bir gün öğlen yemekten çıktık ve çayımızı alıp odaya geçtik, karşılıklı höpürdetiyoruz ve bir yandan muhabbet ederken o da işiyle alakalı notlar falan alıyordu. o sırada kalemi bitti ve benden bir kalem istedi, tabi 55 yaşında koca şef ayağa kalkıp kalemi götürmeyi düşündüm. ben tam ayaklanırken "kalkma kalkma at" dedi, ben de nezaketle fırlattım kalemi. mübarek lebron james'im ya, o kalem adamın içtiği çayın bulunduğu çay bardağının içine girdi amk hemde deliksiz. sonra resmen siktir git bana yeni çay getir bakışı attı, kalktım çayınızı değiştireyim şefim dedim. bu sefer kalkma demedi :)

önce temaslı daha sonra da pozitif olduğum için sadece bir gün gidebildim, tenks covid

zamanında gitmediğim stajın raporunu yazmıştım SDSFGHJKLŞJKHGDAjklş

geçen sene bu zamanlarda hayatımın en mükemmel stajına başladım. üniversite hayatımın en güzel dönemiydi. bir yanda stajda sorumlu olduğum projelerim bir yanda da tezim derken zombiye dönüşsem de geriye dönsem yine aynı kararları alırdım. çok mükemmel özellikler de kazandırdı. mesela; servise biner binmez uyuyup kurulu saat gibi ineceğim yere 5 dakika kala uyanmayı öğrendim :))

Lise son sınıf stajım. Devlet su işlerinde yapıyorum. Bi adamın borcu birikmiş birikmiş o zaman 5bini geçmişti. Ben yanlışlıkla onu tahsil edildi saymışım. Ay nasıl utandım anlatamam o an sistem durdu hemen düzeltemediler o ara icraya gidip suyu kesiceklerdi ben onu yaptım diye kesmeden dönmüşler onlara laf anlatmaya çalış falan çok hararetli bi gündü sonrasında tabi bi çaya çözdük durumu :d

Filmlerdeki gibi bi sahne yaşamıştım Kadın doğum acildeyim bi gebe geldi 8 cm açıklığı var doktor hastayla sedye üstünde ben doktorun yanında koşuyorum hasta bakıcı sedyeyi koşturuyor o şekil doğuma gitmiştik. İlk plasenta çıkarma deneyimimi de o gün yaşamıştım 🥲 ve çok güzel bir kız bebisimiz olmuştu 🥰

Birine aşık oldum. Deliler gibi. Bu akşam kendisiyle nişanlanıyoruz. Bi stajdan alınabilecek maksimum verimi aldım bence. Ehe :)))

lan milletin anılara bak. nesillerce anlat torunlarına öyle değişik şeyler okudum. ben de dersi kapatamadım. zoom'un orasına burasına tıklayayım derken her şey daha çok karıştı. en son ağlayarak modemin fişini çektiğimi hatırlıyorum sadece hüü

Lisede staj yaparken giriş çıkışta imza çizelgesi vardı. Son sınıfta da staj ücreti alıyoruz ve ordan hesaplıyorlarmış. Ben bir gün girişe imza atmışım çıkışa atmayı unutmuşum nasıl bir kafa vardıysa artık. Ve benden bir gün ücreti kesmişlerdi. Ula üç kuruş parayı niye kestiniz be. Birde hem imzam kolay taklit edilir bir imza değil ve ben manyak mıyım sabah gelip imza atıp gideyim. İkisine birden atarım öyle olsa. Bu da böyle boş bir anımdır.

Şirket battığı için ik da boş boş oturup got'u bitirmiştim güzeldi

sorumlumun boyu 1 olduğu için görmedim. girdiğim alanı boş zannedip niye kimse yok burda diye söylendim. orda olduğunu çok sonradan fark ettim ve mesai bitimi ağzıma sıçmıştı. o günden sonra paso mobbing yaptı ve beni rotasyon istemeye mecbur bıraktı kahpe.

Teslim olurken bir anne 5-6 yaşındaki erkek çocuğunu gezdiriyordu koridorda. Çocuk habire merakından soru soruyordu ve o kadar tatlıydı ki anlatamam. Ben de onları izliyordum. Sonra anne hanım ile göz göze geldik. Bana "çok bakma kııız gözün kalır." dedi gülerek. O an kızmasını falan bile beklerken böyle demesi beni hem güldürmüş hem şaşırtmıştı. :)

Stajı uzaktan eğitime denk gelenlerin gözleri yaşlı :(

kapçık ağızlı arkadaşım yüzünden sanayide bir yere düşmüştüm, sınıfta en az staj maaşı alan bendim ve herkes bir şeyler öğreniyorken bana 9 ay boyunca getir götür ve tuvalet temizliği yaptırmıştı orosbu çocukları.